aman can

By amanhem

zaman, hürriyet, milliyet, sabah, cumhuriyet, radikal

Demokrasi kimin umrunda?

By amanhem

24 Temmuz'da Osmanlı'da "Hürriyet"in ilanının, II. Meşrutiyet'in 100. yılını kutlayacağız. Cumhuriyet'in tek-parti döneminin sona ermesinin üzerinden de yaklaşık 60 yıl geçti. Bu tarihiyle Türkiye dünyanın görece en eski demokrasilerinden biri.

Türkiye'de demokrasinin sık sık, kısa ve uzun süreli kesintilere uğradığı yüz yıllık tarihi sonunda, halkın büyük çoğunluğunun en iyi yönetim biçimi olarak demokratik rejimi benimsediği muhakkak. Büyük çoğunluğunun laik yasaları benimsemiş olduğu konusunda da kuşku yok. Gerek ciddi sosyal bilimcilerin yaptıkları araştırmalar, gerekse seçim sonuçları bunu gösteriyor.

En azından denebilir ki, Türkiye'de halk demokratik bir rejimde yaşamak istemektedir, demokrasi halkın umurundadır. Çünkü demokrasi Türkiye'de sıradan insanlar için refahın artması, yasak ve baskıların, itilip kakılmanın azalması anlamına gelmiştir. Peki, demokrasi Türkiye'de elitlerin umurunda mıdır? Geçen yıl 27 Nisan'da TBMM'ye verilen "e-muhtıra"dan, özellikle de bu yıl mart ayında açılan iktidardaki partiyi kapatma davasından itibaren görüp yaşadıklarımız, elitler arasında halkın tam tersi bir durumla karşı karşıya olduğumuzu düşündürüyor. Özgürlükçü demokrasinin iki temel ilkesi var: Çoğunluğu kazanan partinin (ya da partilerin) ülkeyi yönetmesi ve azınlıkta kalanların hiçbir çoğunluk tarafından çiğnenemeyecek temel haklara sahip olmaları. Bu anlamda demokrasi, ne yazık ki, Türkiye'de elitlerin (seçkinlerin) büyük çoğunluğunun umurunda değil.

Devlet elitleriyle başlayalım. Asker ve sivil bürokrasi arasında, ne çoğunluk yönetimine ne de azınlıkta kalanların haklarına saygı duyan; Atatürk'ün Türkiye'yi modern ve Batılı bir ülke yapma idealiyle taban tabana zıt, otoriter ve dogmatik bir Kemalizm anlayışının hakim olduğu herkesin malumu. Ya siyasi elitler? Deniz Baykal sultası altındaki CHP, çoktan bir "piyasa" değil devlet partisi olduğunu ilan etmedi mi? MHP'nin, AKP kapatılsa, en azından Erdoğan ve yakınları yasaklansa da, şu veya bu şekilde iktidardan bir pay alma fırsatı bulsaktan öteye bir hesabı, kaygısı var mı? Üniversitelerde başörtüsü yasağının kaldırılması yönündeki anayasa değişikliğini tetikledikten ve destekledikten sonra, şimdi iştahla AKP'nin bu nedenle kapatılmasını beklemiyor mu? DTP'nin PKK ile (yani demokrasinin hiçbir ilkesine saygısı olmayan bir terör örgütü ile) arasına sınır çizmeyi başardığı söylenebilir mi?

Ya kapatılma tehdidi altında olan AKP'ye ne demeli? Halktan vesayet altında demokrasiyi adım adım tasfiye ve özgürlükçü demokrasiyi yerleştirme yetkisini aldığı halde, kurulu düzeni değiştirmek yerine ele geçirme yolunu seçmedi mi? Ve kurulu düzenin sahipleri tarafından kapatılma tehdidi karşısında, siyasi partiler rejimini demokratik normlara uydurmak yerine, vesayet düzenine teslim olmayı tercih etmiyor mu? (PAK Parti'nin de kapatılmayacağının herhangi bir güvencesi var mı?) Yoksa "AK Parti", içindeki "Truva atları" yüzünden mi buna mecbur kalıyor?

Ya sivil toplum elitlerine ne demeli? Bütün kusur ve yanlışlarına rağmen, demokrasinin yerleşmesine, laikliğin benimsenmesine, zenginleşmeye, ülkenin birliğinin korunmasına önemli hizmetler yapmış olan bir iktidar partisinin kapatılması karşısında, bunun hiçbir koşul altında, hiçbir gerekçeyle kabul edilemez olduğunun savunulması yerine adeta alkış tutuluyor. Demokratlık iddiasındaki kimselerin bile, demokrasinin temel ilkelerine, iktidarların seçimle gelip seçimle gitmesine, kişilerin değil kuralların egemenliğine sahip çıkmak yerine, AKP'ye yönelik eleştirileri ön plana çıkarmaları, Türkiye'de demokrasinin yerleşebileceğine dair umutlara bence en büyük darbeyi indirmekte.

Ülkemde demokrasinin yerleştiğini görebilecek miyim, bilmiyorum. Bu açıdan tek bir tesellim var: Demokrasinin değerini, toplum olarak tecrübeyle öğrenmeye devam ediyoruz. Parti kapatmanın, özgürlükleri kısıtlamanın belirli bir zümrenin ayrıcalıklarını sürdürmekten başka hiçbir işe yaramadığını giderek daha iyi kavrayacağız.

Şahin Alpay 22- mayıs-2008- zaman

Benzer Yazılar



No Comment

Yorum Gönder